Pamukkale Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gamze Gököz Doğu, akciğer kanserinin erken teşhisi ve sigara içmenin riskleri üzerine önemli bilgiler paylaştı.
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastaneleri Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Gököz Doğu, akciğer kanserinin erken evrede teşhis edilmesinin önemli bir yaşam kurtarıcı faktör olduğunu belirtti. Akciğer kanserinin, normal akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalarak bir tümör oluşturması sonucu meydana geldiğini ifade eden Prof. Dr. Gököz, bu kitlelerin yerel olarak büyüdüğünü ve ilerleyen aşamalarda çevre dokulara ve uzak organlara yayılarak ciddi hasarlara yol açtığını dile getirdi.
Dünyada kansere bağlı ölümlerin başında akciğer kanseri geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Gököz, 2020 yılında dünya genelinde 2.2 milyon yeni vaka tespit edildiğini ve 1.9 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini aktardı. Türkiye'de ise erkeklerde 100 binde 52.5, kadınlarda ise 100 binde 9 oranında akciğer kanseri vakası görüldüğü ifade ediliyor.
Sigara içmenin akciğer kanseri için en önemli risk faktörü olduğunu belirten Prof. Dr. Gököz, akciğer kanserine yakalanan erkeklerin yüzde 90'ında, kadınların yüzde 80'inde sigara içme öyküsü bulunduğunu söyledi. Ayrıca, düşük katranlı veya düşük nikotinli sigaraların da riski azaltmadığını vurgulayan uzman, günlük sigara içilen miktarın ve yıllar içinde içilen sigara sayısının arttıkça hastalığa yakalanma riskinin yükseldiğini aktardı. Pasif içiciliğin de önemli bir risk faktörü olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gököz, sigara dumanına maruz kalan kişilerin kanserojen maddelere maruz kalmanın etkisini daha düşük düzeyde de olsa yaşadıklarını belirtti.
İş yerinde asbest, arsenik, krom, berilyum, nikel ve katran gibi maddelere maruz kalmanın da akciğer kanseri riskini artırdığını ifade eden Prof. Dr. Gököz, bu maddelere maruz kalma süresi ve seviyesinin arttıkça riskin yükseldiğine dair verilerin bulunduğunu belirtti. Ayrıca, yoğun radyasyona maruz kalmanın ve hava kirliliğine karşı duyarsız kalmanın akciğer kanseri riskine katkıda bulunduğunu aktardı.
Prof. Dr. Gököz, akciğer kanserinin erken evrede tespit edilmesinin tedavi şansını büyük ölçüde artırdığını ve yaşam süresini uzattığını dile getirdi. Ancak, yapılmış olan erken teşhis çalışmalarının akciğer kanserine bağlı ölümleri azaltmada yeterli olamadığını belirtti. Son dönemde yapılan düşük doz spiral tomografi çalışmaları, yüksek risk grubundaki bireylerde (55-74 yaş arası ve günde 2 paket sigara içenler) kanserin erken teşhisinde faydalı olabileceğini göstermiştir. Bu nedenle bu bireylerin tarama programlarına alınmasının önerildiğini ifade etti.
Akciğer kanseri için uyarı niteliği taşıyabilecek belirti ve semptomlar arasında göğüste ağrı, geçmeyen veya kötüleşen öksürük, zor nefes alma, hırıltı, balgamda kan, tekrarlayan bronşit ya da zatürre, ses kısıklığı, iştah kaybı, sebepsiz kilo kaybı, yoğun yorgunluk hissi ve yutma problemleri gibi durumlar yer almaktadır. Bu belirtilerin varlığında mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiği vurgulanmaktadır.
#akciğer kanseri #erken teşhis #sigara #risk faktörleri #hava kirliliği #pasif içicilik #tedavi #semptomlar #tarama programı

Bültene Katılın
Bülten Bilgisi
Yorum bırakın