denizli.news

denizli.news

İş Cinayetleri ve Güvensiz Çalışma Şartlarına Karşı: "Emekçilerin Kaderi Ölüm Değildir"

post-title

İş Cinayetleri ve Güvensiz Çalışma Şartlarına Karşı: "Emekçilerin Kaderi Ölüm Değildir"

Denizli Mimarlar Odası Sekreteri Öztürk, iş kazalarının arttığını belirterek, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğine dikkat çekti ve işçilerin yaşam mücadelesine vurgu yaptı.


Denizli Mimarlar Odası İKK Sekreteri Mehmet Öztürk, 3 Mart 2025 tarihinde, Zonguldak Kozlu’daki 1992 yılında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 263 maden işçisinin anısına yönelik yazılı bir açıklama yaptı. Öztürk, bu trajik olayın 33. yılına işaret ederek, madenler, fabrikalar, inşaatlar ve tersanelerde çalışan işçilerin her gün ölüm riski ile karşı karşıya olduğunu ifade etti. Türkiye'de iş kazaları ve iş cinayetlerinin artış gösterdiğini belirten Öztürk, 2024 yılı itibarıyla en az 1897 işçinin iş cinayetleri nedeniyle yaşamını yitirdiğini vurgulayarak, "İşçiler için ekmek mücadelesi, yaşam mücadelesine dönüşmüş durumda" dedi.

Öztürk, Türkiye’nin iş güvenliği konusundaki en büyük sorunlarından birinin iş cinayetlerinin her yıl giderek artışı olduğunu belirterek, bu durumun işçi sağlığına yönelik gerekli önlemlerin alınmamasıyla ilişkili olduğunu dile getirdi. Son 23 yılda iktidarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde işçi sağlığı ve güvenliği alanında önemli eksiklikler yaşandığını ve emek sömürüsünün derinleştiğini ifade etti. Esnek ve güvencesiz istihdamın yaygınlaştığını, emek örgütlerinin etkisizleştirildiğini ve işçilerin sendikal haklarının kısıtlandığını belirten Öztürk, 23 yılda 32 binin üzerinde işçinin iş yerlerinde yaşamını yitirdiğini kaydetti.

Öztürk, Kartalkaya’da yaşanan yangın faciasına da dikkat çekerek, bu tür olayların, işverenlerin kar hırsı nedeniyle alınmayan güvenlik önlemleri ve kamu otoritesinin denetim eksiklikleri ile doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. "Emekçilerin hayatlarını kazanmak için gittikleri iş yerleri, hayatlarını kaybettikleri yerler haline gelmesi ülkemizin en büyük trajedilerinden birisidir" şeklinde konuştu.

Mevcut iş yasalarının ve düzenlemelerinin işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yetersiz kaldığını belirten Öztürk, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun işçilerin sağlığını korumak yerine işverenlerin çıkarları doğrultusunda şekillendirildiğini söyledi. Bu durumun, işçi cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının artmasına neden olduğunu ifade ederek, bu yasayı "İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Taşeronlaştırma Yasası" olarak tanımladı.

Öztürk, sendikal hakların kısıtlanmasının iş cinayetlerinin yaygınlaşmasında önemli bir faktör olduğuna da değindi. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmadıkça, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda ilerleme kaydedilemeyeceğini vurgulayarak, sendikasız bir işçinin savunmasız olduğunu belirtti.

Son olarak, iş güvenliği önlemlerinin artırılması ve etkin denetim sistemlerinin kurulması gerektiğini ifade eden Öztürk, "İş kazalarının büyük çoğunluğu önlenebilir nitelikte. Ancak bunun için önce insan hayatına ve emeğe değer veren bir yaklaşım benimsenmelidir" dedi. Her yıl 3 Mart’ta olduğu gibi iş kazaları ve iş cinayetleriyle mücadele için seslerini yükseltmeye devam edeceklerini ve mücadelenin sürdürüleceğini açıkladı.


#TMMOB #Denizli #Mehmet Öztürk #iş güvenliği #iş cinayetleri #iş kazaları #emek #sendikal haklar #yetersiz önlemler #denetim #mücadele

Med Plus Kariyer
Bültene Katılın

Bülten Bilgisi

Yorum bırakın

Lütfen Giriş Yapın

whatsapp